Vietnam Kamboçya Laos notları- 7

banyan1

BANYAN VE BAMBU

Tarih boyunca işgal ve savaşlar yaşamış Vietnam coğrafyasında sanki hiç bunlar yaşanmamış gibi hayatın normal biçimde akıyor olması gezginleri şaşırtıyor olmalı.

Öyle ya, çok değil bir kuşak önce yaşanmış işgal, savaş ve acılar hiç mi öfke ve intikam arzusu bırakmadı diye insan düşünmeden edemiyor.

Yedi düvelle savaşmışlar. Hepsini yenip göndermişler.

Yaşanan tüm acıları bir savaş müzesine yerleştirip hayatın dışına çıkarıp bir şey olmamış gibi yollarına devam edebiliyorlar.

İntikam aramıyor, kimseye düşmanlık da beslemiyorlar.

Geçmişi geride bırakıp ileriye bakmayı seçiyorlar. Üstelik bunu olağan bir tavır olarak görüyorlar.

Ülke nüfusu artmaya ekonomik anlamda da büyümeye devam ediyor.

Zamanında fakirliği paylaştıran komünist yönetim büyümenin getirdiği zenginliği de eğitim, alt yapı ve sosyal kazanımlar olarak paylaştırıyor.

Yaşanan onca acıya ve kayıplara rağmen hayatın olağan akışında devam ediyor görüntüsünü dışarıdan bakanlar için anlamlandırmak zor olsa da bölgeye has iki ağaç üzerinden açıklanabilir olduğunu düşünüyorum.

Vietnam özelinde bölgenin genelinde her ortamda karşılaşılabilecek banyan ve bambu ağaçlarından söz ediyorum.

Banyan ağacı Hint inciri veya boğucu incir olarak da adlandırılıyor. Bulunduğu yerde binlerce yıl yaşayabildiği için ölümsüz ağaç olarak biliniyor.

Bu haliyle göç etmeden, asimile olmadan kalabilmiş coğrafya insanlarını andırıyor.

Banyan ağacı ölümsüzlüğünü kendini yenileyebiliyor olmasına borçlu. Dallarından çıkan ipliksi uzantıları toprağa doğru sarkıtıp tutunuyor. Tutunduğu yerde kök salıp yukarıya doğru yeni bir ağaç gibi büyümeye başlıyor.

Ağaç yaşlanıp yıprandıkça dallarından sarkıttıklarıyla büyüyüp ağaca destek olan yan dallar gövdeyi kuşatıyor. İçinden yaşlanan ağaç, dışarıdan eklenen dikine yan dalların oluşturduğu kalabalık gövdeyle hayatta kalmayı başarıyor.

banyan-2

Vietnam insanları da onca acıya, içinden çürümeye rağmen bulundu yerde banyan ağacının yaptığı gibi boşluğa saldığı köklerine yani geleceğe dönük hayallerine tutunup kendini oraya çekerek hep genç kalmayı başarıyor.

Hiçbir yere gitmiyor, yaşadığı acıları içine hapsediyor ve geleceğe dair kurduğu hayallere tutunup varlığını sürdürüyor.

Peki ya bambu ağacı?

Bu haliyle Vietnam özelinde bölge insanları bir yanıyla banyan ağacı gibi hayallerine tutunup geçmişi ardında bırakırken içinde bulundukları anı da bambu ağacı daha doğrusu bir bambu ormanı gibi yaşıyorlar.

Vietnam Kamboçya Laos’un kalabalık coğrafyasında insanlar bambu ormanı gibi dip dibe yan yana ve aralarından birilerinin daha fazla büyümesine izin vermeksizin toprağı, suyu ve ışığı eşit paylaşıyorlar.

Bölgenin o arı kovanını andıran eşitlikçi, paylaşımcı ve barış içindeki insanları, mücadele etmek yerine hayat kaynaklarını olabildiğince paylaşıp yan yana iç içe durarak, birbirlerini hayatlarına katarak yaşıyorlar.

Bambu ormanlarında olduğu gibi…

bambu-1

Eğilse de yıkılmayan esnek düzgün gövdesiyle doğruluk ve dürüstlük ağacı olarak da bilinen bambu ağacının üremesi de Vietnam insanlarının yaşam anlayışı ile benzerlik gösteriyor.

Bambu tohumu uygun yere ekildikten sonra düzenli sulanıp kurumaması gerekiyor. Bu haliyle ilk yıl filizlenmiyor. İkinci, üçüncü ve hatta dördüncü yıl da filizlenmiyor. Beş yıl sonra tohum filizlenip hızla büyümeye başlıyor.

Altı hafta gibi kısa sürede inanılmaz hızda büyüyerek yirmi metrenin üzerine çıkıyor. Kocaman ağaca dönüşüyor.

Banyan ağacı gibi uzun ömürlü olmasa da bambu ağacı sabır ve azimle günümüz Vietnam’ı gibi kısa sürede hızlı ekonomik büyümeyi yakalayabiliyor.

bambu-2Vietnam bir yanıyla banyan ağacının bilgeliği ile hayallerine yani geleceğe doğru yolculuk yapabilirken diğer yanıyla bambu ağacı gibi sabır, azim ve akıl ile hızlı büyüyüp gelişmeyi bu haliyle ülkenin sürekliliğini sağlayabiliyor.

Günümüzde bambu ağacını andırırcasına hızlı ekonomik büyüme gösteren Vietnam yeri geldiğinde banyan ağacı gibi bilgece beklemeyi ve kendini gençleştirmeyi de başarıyor.

Yani ne yapılırsa yapılsın insanlar da ağaçlar gibi kendi doğasına tutunup teslim olmuyorlar.

Eğilip bükülüp bulunduğu kabın şeklini almayı matah bir şey sanan bizim gibi gezginler için anlaması kolay olmasa da içselleştirdikleri bu özgün yaşam biçimini mitolojilerinde de yaşatıyorlar.

Mitolojik anlatılar akıl, bilgelik, güç ve güzellik kavramları üzerinde şekilleniyor.

Güzellik Anka kuşu ile simgelenirken Ejderha gücü ifade ediyor. Akıl tek boynuzlu at (Unicorn) ile bilgelik ise kaplumbağa ile simgeleniyor.

Dikkat edilirse akıl ve bilgeliği birbirinden ayrı tutuyorlar.

Bilgeliği yalnız akıl ile ulaşılan bir yer veya durum olarak görme eğiliminde olanlara da sanırım gülüp geçiyorlar.

Yani…

Yani bilgeliği banyan ağacına, aklı ise bambu ağacına benzetirsek bunların biraradalığı ile bölge coğrafyasının gizemine bir miktar yakınlaşabiliriz diye düşünüyorum.

Vietnam Kamboçya Laos coğrafyasında insanlar bir bambu ormanı gibi paylaşımcılığı bırakmadan, rekabetin acımasızlığından uzak durarak hızlıca büyüyüp gelişebildikleri gibi yeri geldiğinde banyan ağacı gibi içine kapanıp bilgece sabır içinde değişip dönüşmeden hayatta kalmayı başarabiliyorlar.

Bir şey daha var…

O coğrafyayı gidip görmeden sözünü ettiğim ağaçların gölgesinde oturup zaman geçirmeden bu bağlantıları kuramayacağımı ve bu satırları kaleme alamayacağımı itiraf etmem gerekiyor.

Yani gezilen coğrafyalarda görünen ve anlatılanlar kafamızı fazlasıyla dolduruyor olsa da bazen suskun bir ağaç gölgesi işin aslını çok daha anlaşılır kılabiliyor.

Bir de…

Şair o topraklarda yaşasaydı meşhur davetini “Yaşamak banyan ağacı gibi tek ve hür ve bir bambu ormanı gibi kardeşçesine. Bu hasret bizim” şeklinde kaleme alır mıydı diye düşünmeden edemiyorum.

Mehmet Uhri

Leave a Reply