Darbeliyiz Vesselam

06055e21bef448b99cddba6fb904659cArabamın motor arızasını giderecek yedek parça bulunamamıştı, yurtdışından parçanın gelmesini beklersem bir iki ay arabamın serviste kalması gerekecekti. Oto tamircisi eski hastalarımdan birini arayıp yardım istedim. Eskiden kenar mahalleyken şehrin büyümesi ile ortalık yerde kalan oto sanayi sitelerinden birinde çalışıyordu. Görmeyeli yaşlanmıştı. Coşkuyla karşılayıp elimi sıktı, çay ikram edip ağırladı. Hal hatır sorup lafladıktan sonra parçanın adının yazılı olduğu kağıdı uzattım. Gözlüğünü takıp dikkatlice inceledi. ?Şansımıza kalmış doktor bey, biraz zor görünüyor? diyerek telefona sarıldı. Aradığı yerlerden olumsuz yanıt geldikçe yüzü asıldı. Bir süre sonra telefonu yerine koyup ayağa kalktı, eliyle sırtıma vurup ?Böyle olmayacak, gel benimle? dedi. Sanayi sitesinin kenarındaki otomobil hurdalığına gittik. Üstü başı kir pas içinde hayli suratsız hurdacı ile konuşurken uzakta durmamı istedi. Sonra gelmemi işaret edip birlikte hurdalığın arkasına doğru yürüdük. Onca hurda araç arasında onarım görmekte olan birkaç aracın yanına geldik. Bizim ki arabama çok benzeyen bir aracı işaret edip ?sanırım geçici bir çözüm bulduk? dedi. Az sonra hurdacı boyası henüz tamamlanmamış aracın motorunu açıp çalışmaya başladı.

-         Nasıl bir geçici çözüm bulduk?

-         İstediğimiz parça gelene kadar bu arabanın üzerindeki parçayla idare edeceğiz.

-         İyi de bu araba ne olacak?

-         Bu araba darbeli, işinin bitmesi aylar sürer. Parça gelene kadar senin araban yatacağına bu zaten yatıyor burada.

-         Kaç paraya anlaştınız?

-         Ne parası, emaneten alıyoruz. Hurdacıya kartını verirsin gün gelir onun sana hastanede işi düşer ödeşirsiniz.

Hurdacının parçayı sökmesi zaman alacak gibi görünüyordu. Bizim oto ustası ile birlikte tamir gören araçların arasında dolaşırken onarımı bitmiş yenilenmiş bir arabanın yanında durduk.

-         Uzaktan güzel görünüyor, iyi toplamış bizimki. Ancak işi bilen anlar bunun darbeli olduğunu.

-         Darbeli olması çok mu önemli, yeni gibi duruyor işte.

-         Bu araba kaza yapıp takla atmış, şasisi yamulmuş. Dışarıdan ne kadar düzeltirsen düzelt yeni gibi olmasına olanak yok. Bir kere böyle darbe aldı mı, daha iflah olmaz o araba. İlk bakışta diğerlerinden farkı yok gibidir. Ama hep bir şeyler eksik veya arızalıdır. Yol tutuşuna da güvenemezsin. Darbeli işte.

-         Peki ne yapacaklar bu arabayı?

-         Sigorta bunları tamir etmez hurdaya ayırır satar. Bizimkiler alır, bazen parçaya ayırır bazen de toparlayıp tamir edip yeni gibi satarlar. Bunu da galerilerden birinde okuturlar yakında. Alana Allah acısın.

2Hurdacının yanına vardığımızda motorun derinlerinde çalışmayı sürdürüyordu. Eliyle sırtına vurup ?Benden genç durduğuna bakma askerliği birlikte yaptık. Gerçi ben biraz geç gitmiştim, askere? dedi. Hurdacı cevap vermeden işine devam etti. Aynı mahallenin çocukları olduklarını, anarşi zamanlarında farklı sol örgütlere karışıp karşı karşıya kaldıklarını, askerlik yaparken barıştıklarını anlattı. Hurdacı kafasını kaldırıp donuk bir ifadeyle bana ve arkadaşına baktı. ?Bu ülke böyle işte, insana çocukluk arkadaşını bile düşman ettirip sonra barıştırır, ne olduğunu neden olduğunu bile anlamazsın? dedi. Soluklanıp dinlenmek için arabanın kenarına çömeldi.

-         Askere alındığımızda baktık ki sağ sol ayırmadan dövüyorlar, mecburen barıştık. Darbe üstüne darbe yedik. Şimdi biraz adam olduk ama çok acı çektik.

-         Ülke normalleşmeye başladı sanırım. Umarım çocuklarımız sizin yaşadıklarınızı yaşamazlar.

-         Sen buna normalleşme mi diyorsun? Yürü git allasen. Darbeliyiz vesselam. Bunca darbe bunca yoksulluk görmüş insanın normali olur mu? Anca günü kurtarır ona şükreder bizim nesil.

Hurdacının sert çıkışına şaşırmıştım. Bizim usta araya girdi, hurdacı tekrar motorun derinlerinde çalışmayı sürdürdü.

-         Üzerine alınma. İsmail sert adamdır ama merttir. Yeri gelince sözünü esirgemez, zaten başına gelenler de hep dili belasıdır. Hani az önce tamir gören darbeli araçlara baktık ya işte bizler de sağlı solu toplanıp yola çıkarılmış o darbeli arabalara benzetiriz kendimizi.

-         Nasıl yani?

-         Bunca askeri darbe, kriz, enflasyon ve yoksulluk görmüş insanlardan normal olmasını bekleyemezsin. Darbeli olduğumuz için normale benzemeye çalışsak da bir yere kadar. Arabalar gibi makyajlanıp yeni gibi görünenimiz olabilir ama son 50 yılı yaşamış iki nesil var ki bunların normalleşmesi çok zor. Bunca darbeye hangi şasi dayanır.

-         İyi ama nasıl normalleşecek bu ülke?

-         Bugünkü nesillerle olmaz. Hatta yaşananların unutulması için bir kuşak daha harcanacak sonra belki biraz daha normal ülke haline geliriz. 

-         Avrupa Birliğine girmemizin bu konuda yararı olacaktır, sanırım.  

-         Onlar bizi bizden iyi tanıyor. Avrupalı arabasını bize satarken yollarımıza, nasıl kullandığımıza bakıp modifiye edip gönderiyor. Görünüşe aldanmıyorlar. Bizim darbeli olduğumuzun bal gibi farkındalar. Yoksa çoktan alırlardı, içlerine. Darbe izlerinin silinmesini, unutulmasını sabırla bekliyorlar. Aceleleri de yok. Acelesi olan birileri varsa bizleriz ve itiraf etmesi zor ama zamanın bizleri öğüteceğinin bal gibi farkındayız. Zoruma gidiyor ama gerçek bu, ne yaparsın?

Hurdacı son bir gayretle çıkardığı parçayı temizleyip ustaya uzatırken bana bakıp ?Hayrını gör. Umarım işini görür. Ha bir de bu gevezenin çenesi düştü mü, susturması zordur. Hadi şimdi gidin, işim gücüm var? dedi. Kartımı uzattım ellerinin kirini gösterip almadı. ?Gerek olursa birlikte geliriz yanınıza? dedi. Biz uzaklaşırken o motorun üzerinde çalışmayı sürdürüyordu. 

Leave a Reply