İstanbul yolunda

boris-kovac-damar1 (Şarkıyı dinlemek veya indirmek için tıklayınız)

Siz yukaridaki link yardımıyla Boris Kovac’tan Damar of İstanbul şarkısına ulaşırken şarkının öyküsünü de buradan okuyabilirsiniz.

Neredeyse 500 yıl öncesine kadar uygarlık Akdeniz ve çevresinde yoğunlaşmıştı. Bilinen dünya Akdeniz ve biraz da uzaktaki Asya olarak şekillenmişti. Günümüzdeki gibi yine iki büyük başkent vardı o yıllarda. Washington ve Londra’nın o yıllardaki karşılığı Batı Roma’nın başkenti Roma ve Doğunun başkenti İstanbul’du.

Balkanlar bu iki başkentin arasında yer alıyordu. Katolik Batı Roma’nın Ortodoks ve kısmen Müslüman Balkan insanlarına arkasını dönmesi nedeniyle Balkanlarda yaşayanların gözü İstanbul’daydı. Onların gözde başkenti İstanbul’du. Balkan halkları arasında “kentlerin kraliçesi” olarak nitelenip anaçlık atfedilen İstanbul’un patrikhane varlığı ile Ortodoksların dini başkenti olduğunu da burada vurgulamalıyız.

Aradan geçen onca yıla ve dünyanın aldığı yeni biçime rağmen Balkan insanlarının İstanbul’a olan hayranlık ve özlemlerinin değişmeden yaşadığını linkteki ezginin besteleniş öyküsünde dahi görebiliyorsunuz.

Boris Kovac eski Yugoslavyalı caz besteci ve icracısı. 1998 de Yugoslavya iç savaş ile bölünüp parçalanır, NATO üstlerine bomba yağdırırken çaresizlik içinde ne yapabileceklerini düşünmüşler. Ellerinden müzik yapmaktan başka bir şey gelmediği için ve yaşadıklarının bir tür kıyamet olduğu inancıyla oturup beste yapmaya çabalamışlar.

“Yarın kıyametin ilk günü olduğunu bilseydik bu akşam nasıl bir müzik ve beste yapardık” sorusuna yanıt aramışlar. Bu düşünceden hareketle bestelediklerini iki cd de toplamışlar. Adını Balkan kıyametinin dansları ( La Dansa Apokaliptika Balkanica - LADAABA) olarak koydukları şarkılardan biri linkini gönderdiğim “Damar of İstanbul “. Yani ”İstanbul yolu”.

Bu şarkı ile diyorlar ki; Balkanlarda yaşayanların çoğu gibi bizler de yarın kıyametin ilk günü olduğunu bilseydik ne olursa olsun, varamasak bile İstanbul yolunda olmak, o yolda ölmek isterdik.

İstanbul için yazılmış, İstanbul’a olan sevgi, özlem ve biraz da hasreti anlatan böylesine güzel besteyi Balkanlardan Sırp kökenli bir Cazcı’nın, Boris Kovac’ın bestelemiş olmasını fazlasıyla manidar buluyorum.

Mehmet Uhri

One Response to “İstanbul yolunda”

  1. Varol TAMER diyor ki:

    Gerçekten çok güzel bir eser ve hikayeside bir o kadar ilginç. Dinlerken mest oldum. İlk fırsatta albümü de alacağım. Paylaşımınız için çok teşekkürler.

Leave a Reply