Başka Hayatlardan İzler

iz-1Orta yaşı geçkin beyefendide uzun ve zahmetli tahliller sonucunda amansız hastalığını teşhis edebilmiştik. Hastalık ilerlemiş görünüyordu. Tüm bu araştırma süreçlerinde ne tür bir hastalık aradığımızın farkında olduğu için hastalığını saklayamamıştık. Ameliyat olması gerekiyordu. Yatış randevusunu ayarlayıp odasını hazırladık ancak hastamız randevusuna bir hafta gecikerek geldi. Geç geldiği ve servis diğer randevular ile dolu olduğu için yatış işlemlerinde sorun yaşanıyordu. Hastanın bizce sorumsuzluk gibi görünen tavrına içerlemiştim.

Randevu verdiğimiz gün niye gelmediniz? Serviste bütün yataklar dolu, şimdi size yatak bulmamız hayli güç görünüyor.

- Doktor bey, açıklayabilirim.

- Neden bu kadar geç kaldınız? Her şeyi konuştuk sizinle, ameliyat olmanız gerektiğini, geciktirmenin durumu daha da kötüleştirip size zarar vereceğini biliyorsunuz.

Bu arada bir koridordan diğer koridora yürüyor başka bir servisten hastamız için geçici olarak sahiplendiğimiz hasta odasına doğru yol alıyorduk. 

- Doktor bey, bu hastalık teşhis edilince şoke oldum, ne yapacağımı bilemedim. Hep yaşadıklarımı hayatımı düşündüm. Öleceğimi ve hayatımdan geriye ne kalacağını sorguladım.

Durup bir süre soluklandı. Yorulmuş ve terlemişti. Cebinden çıkardığı mendil ile alnını boynunu silip terini kuruladı. Gözlerimin içine baktı.

- Doktor bey, siz beni tanımıyorsunuz. Ben çok nemrut bir adamım. Son derece duygusuz, sert hatta acımasız biri olarak bilinirim. Samimi olabildiğim çok az arkadaşım vardır. İki kez evlilik yaptım ikisini de yürütemedim. Çocuklarım bile benden uzak durur, korkarlardı. Konuşmayı sevmem, öyle yalnız yaşayan biriyim.  

- Şimdi pek öyle görünmüyorsunuz, yanılıyor muyum?

- Dedim ya, bu hastalık beni değiştirdi, hayatın ne olduğunu sorgulattı. Durup kendime, hayatıma bir baktım. Evet, katıydım, bildiğim doğrulardan dürüstlükten, adaletten taviz vermezdim. Mantığımın duygularımı esir almasına hep engel oldum. Bunca yıl o doğru bildiğim ilkelerden vazgeçmemek uğruna yaşamış olduğumu fark ettim. Hayatımı ilkelerim üzerine kurmuştum. Ama benden geriye ne kalacak diye düşündüğümde aklıma o ilkeler değil, sadece sevdiğim insanlar ile birlikte paylaştıklarım, yaşadığım anılar geldi. İnanın doktor bey aklıma başka hiçbir şey gelmedi. Sadece ve sadece başkalarıyla paylaştıklarım, başkalarının hayatları üzerinde bıraktığım izleri görebildim. Benden geriye diğer hayatlar üzerinde bıraktığım izlerden başka bir şey kalmayacaktı.

- İyi de, neden hastaneye gelmekten kaçındınız?

- Fark ettim ki; öleceğim ve benden geriye insanların hayatlarında küçük izler bırakan anılar dışında bir şey kalmayacak. Kendi hayatıma baktım ve üzerimde başka hayatların izlerini aradım, ama küçük bir iz dahi göremedim. O kadar nemrut, duygusuz biriydim ki kimsenin bana ulaşmasına, hayatıma müdahale etmesine ve iz bırakmasına fırsat vermemiştim. Ölecektim ve üzerimde başka hayatlardan izler bulunmayacaktı.

Mendilini cebine koydu. Kalabalık hastane koridorunda tekrar yürümeye başladık.

- Uzun uzun düşündüm, hatırlamaya çalıştım, doktor bey. Hayatımda başka hayatlardan izler olmalıydı. O izlerin varlığında belki aradığım anlamı bulabilirdim. Bu kadar yalnız ölmemeliydim.

- Peki ne yaptınız?

- Mantığımı bir kenara bırakıp kalbimin sesini dinledim. Doğduğum memlekete gittim. Hiç sevmediğimi düşündüğüm, unuttuğumu sandığım ama bana yaşam disiplinini genellikle severek yeri geldiğinde söverek kazandırdığını düşündüğüm ilkokul öğretmenimi aradım, buldum. Çok yaşlanmıştı ama yine de beni hatırladı. Öğretmenimin gözünün içine baktım, elini öptüm. Hatta birkaç gün yanında kaldım. Çocukluk ve öğrencilik anılarımı tazeledim.

- Umarım işe yaramıştır.

- Yaramaz olur mu? Öğretmenimin hayatımda bıraktığı o derin izleri görmeyi başardım. Bana ilkeli, çalışkan olmayı, adaletli ve dürüst biri olmayı o öğretmişti. İçim biraz olsun rahatladı ama bu arada sizinle olan randevuma geç kaldım.

- Ne anlattınız öğretmeninize?

- Ona hastalığımdan, ne amaçla yanına geldiğimden söz etmedim. Sadece hayatımı, yaptıklarımı, başardıklarımı anlattım ona. Çok mutlu oldu. Bana ?bu hayatı  boşuna yaşamamışım, iyi ki geldin ve bana bunları anlattın? dediğinde ikimizin de gözleri doldu. Sarılıp ağlaştık.

iz-21 

Hastamızı o gün bir başka servise geçici olarak yatırıp ameliyat hazırlığını yaptık. Ameliyatında sorun yaşanmadı. Kısa sürede taburcu olup ayrıldı. Ameliyat sonrası kontrolleri için hastaneye geldiğinde yanıma uğramayı ihmal etmedi. Son gelişinde, doğduğu şehre yerleşeceğini söyleyip helallik istedi. Ondan haber almak istediğimi, bu nedenle bayramlarda kart atmasını rica ettim. Geçen bayram gönderdiği kartta kalkıp gelecek hali olmadığından ama bizleri unutmadığından söz ediyordu. Bu yıl henüz bayram gelmeden hastamızdan bir mektup ve mektup ile birlikte bir kart geldi. Mektubu hastamızın o yaşlı ilkokul öğretmeni kaleme almıştı. Hastamızın vefatını haber veriyor ve hastamızın ölmeden önce yazdığı kartı vasiyeti uyarınca gönderdiğini yazıyordu. Hastamız son kartında bizlere teşekkür ediyor ve kinayeli biçimde ?hep hastalarınızın kalbini dinliyorsunuz, ara sıra kendi kalbinizin sesini de dinlemeyi ihmal etmeyin? diye yazmıştı.

 

Dr. Mehmet Uhri

One Response to “Başka Hayatlardan İzler”

  1. FİGEN OZAN SAYMAN diyor ki:

    Mümkün mü? Durup,soluklanmak….
    Bu sene meslekte 25. yıl plaketlerimizi alırken 25 yıldır görmediğim arkadaşlarımı gördüm.O kısacık mola bile enfesti…

Leave a Reply